EBRU ALAGÖZ | Sarı Çizmeli Mehmet Ağa | MERSİN X
EBRU ALAGÖZ

EBRU ALAGÖZ

Sarı Çizmeli Mehmet Ağa


Ülke gündemi hep çalkantılı hep bir şeyler oluyor. Doktorlar, öğrenciler, öğretmenler, Narin’in açıklığa kavuşamayan ölümü, yakılan işçinin katiline nerdeyse verilen beraat, İliç bilmecesi, depremzedelerin görmezden gelinişi, diploma iptali, belediye başkanının Silivri’de olması, Ümit Özdağ… Yazacaklar çok olunca aklıma ilk gelenler bunlar sadece bir de düşünsem neler neler daha olurdu.

Tutuklanan gazetecilere girmiyorum bile. Elbette işini, meslek etiğini unutarak iş yapan kim varsa sorgulanmalı, hesabını vermeli. Verilen hesap tek taraflı olmadığı sürece hesap sorulmasının hiçbir sakıncası yok.  

Okullarda dört yılını doldurmuş öğretmenlerin ataması yapılıyor. Tabii ki yapılmalı. Netice itibari ile memuriyet  böyle bir şey değil midir? Yurdun dört bir yanına aynı hizmeti, aynı emeği götürüp tüm vatandaşın eşit eğitim hakkından faydalanması. Amaç fayda, eşit haklarken bize laf düşmez.  

Görevinden başka yere atanan öğretmenlerin dört yılı değil yirmi yıldan fazla görev yaptıkları okuldan sadece farklı düşünmeleri yüzünden değiştirilmeleri olmadığından, farklı sendika üyeliklerinden değişim odaklı yenilikçi yapı mı yoksa gerçekten deneyimli öğretim kadrosundan faydalanmak mı konu burada muallakta.

Bana bir kelime öğretenin kırk yıl kölesi olurum’ diyen HZ. Ali’den atıfla bir ülkenin öğretmeni kutsaldır. En az doktoru, mühendisi, annesi, babası, vatandaşı kadar. Doktoru da yetiştiren öğretmen, belediye işçisini de fırıncıyı da. Ondandır ki görevleri kutsal. Bize farklı düşünmekten korkmamayı, farklılıkların ne kadar özel ve güzel olduğunu öğreten hiç kötü olur mu? Bir bahçede tek renk çiçek mi yoksa rengarenk çiçekler mi güzel olur? Biz farklılıklarımızla, farklı renklerimizle güzel olan bir ülkeyiz. Sağcısı, solcusu, laik olanı olmayanı, ateisti, deisti, inançlısı inançsızı, geleneksel olan modern olanımızla, köylüsüyle, şehirlisiyle … Biz Türkiye’yiz.  

Bize farklılıkları öğreten, farklılıkları destekleyen bir öğretmen nasıl bir tehdit olabilir? Bir öğretmen neden yirmi yıllık görev yerinden sayısız öğrenci mezun etmiş, elle tutulur, gözle görülür başarılara imza atmışken sadece benimle, onunla yahut seninle aynı fikir ve görüşlerde olmadığı için kötü bir şey yapmışçasına ayrılmaya zorlanır ki sevdiği öğrencilerinden? Yüz yıllık bir çınarı yerinden oynatmakla kök salıp sayısız güzel insan yetiştirmiş bir öğretmen de öylesine bir fikir farklılığından yerinden edilmemeli. Bunu protesto eden, siyasal ve anayasal hakkını kullanan öğrencilerse alkışlanmalı, onlara demokratik haklarını yapabilecekleri en doğru yolla aradıkları için ne de olsa z kuşağı ne beklenir ki onlardan dediğimiz çocuklarımıza destek verilmeli.

Ne demiş Atatürk;

Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır…



ARŞİV YAZILAR