Hacıbaba Et Lokantaları, geleneksel lezzetleri korurken modern işletmecilik anlayışıyla sektördeki yerini sağlamlaştırıyor. Hasan Ceylan, “Gelenekselliği bozmadan yenilikleri işimize entegre ediyoruz. Bu dengeyi koruduğumuz sürece sektördeki varlığımızı sürdüreceğiz” diyerek sözlerini tamamlıyor. Mersin’in vazgeçilmez lezzet duraklarından biri olan Hacıbaba Et Lokantaları, geleneği geleceğe taşımaya devam ediyor.
Mersin’in köklü lezzet duraklarından Hacıbaba Et Lokantaları, 3 kuşaktır hizmet veren bir aile işletmesi olarak bölgenin en sevilen restoranları arasında yer alıyor. Şirketin 3’üncü kuşak temsilcisi ve işletmeci Hasan Ceylan, geleneksel lezzetleri modern iş yönetimi anlayışıyla birleştirerek sektörde fark yarattıklarını belirtiyor. Ceylan, “Lezzetimiz, samimiyetimiz ve misafirlerimize duyduğumuz saygı, bizi bu kadar sevilen bir marka yaptı” diyor.
Lezzet Geleneği 3. Kuşakla Sürüyor
Hacıbaba Et Lokantaları’nın hikayesi, 1988 yılında Mersin’in İstiklal Caddesi’nde başladı. Daha önce Mardin ve Diyarbakır’da lokantalar işleten Hasan Ceylan, Anadolu’nun lezzet ve kültürünü sofralara taşıma hedefiyle bu markayı hayata geçirdi. Yaklaşık 10 yıl sonra Pozcu ve Mezitli şubeleriyle hizmet alanını genişleten Hacıbaba, bugün dedesiyle aynı ismi taşıyan Hasan Ceylan’ın yönetiminde 3. kuşakla yoluna devam ediyor. Ceylan, “Dedemizden babamıza, babamızdan bize aktarılan bu lezzet mirası, bizim en büyük gücümüz” diyor.
Pandemi Sonrası Sektörde Değişen Dengeler
Hasan Ceylan, pandemi sonrası yeme-içme sektöründe yaşanan değişimlere değinirken, “Pandemi, sektörde ciddi bir dönüşüm başlattı. Alışkanlıklar değişti, ancak lezzet ve kalite arayışı hiç değişmedi” diye konuşuyor. Ceylan, özellikle personel yetiştirme konusunun önümüzdeki dönemde en büyük zorluklardan biri olacağını belirtiyor. “İşini iyi yapan, kaliteli hizmet sunan ve sadık müşteri kitlesini koruyan işletmeler ayakta kalacak” diye ekliyor.
Kontrollü Büyüme ve Gelecek Hedefleri
Hacıbaba Et Lokantaları, Mersin’de İstiklal, Pozcu ve Mezitli olmak üzere 3 şubesiyle hizmet veriyor. Hasan Ceylan, kontrollü büyüme stratejisi izlediklerini belirterek, “Kontrolsüz büyüme, hizmet sektöründe pimi çekilmiş bir bombadır” diyor. Ekonomik belirsizlikler nedeniyle yeni yatırımlar konusunda temkinli davrandıklarını ifade eden Ceylan, “Kısa vadede hedefimiz, mevcut iş yerlerimizi korumak ve muhafaza etmek” diye ekliyor.
Aile Şirketlerinin Sürekliliği ve Gelecek Nesillere Aktarım
Türkiye’de aile şirketlerinin uzun süre ayakta kalma oranının düşük olduğuna dikkat çeken Ceylan, “Ülkemizde aile şirketlerinin çocukları, genellikle farklı mesleklere yöneliyor. Biz ise bu geleneği çocuklarımıza aktarmak istiyoruz” diyor. Kendisinin de psikoloji eğitimi almasına rağmen aile işini devraldığını belirten Ceylan, “Bu bayrağı çocuklarıma devretmek en büyük hedefim” diye konuşuyor.
“Yiymeyeceğimiz Hiçbir Ürünü Misafirlerimize Sunmuyoruz”
Hacıbaba Et Lokantası’nın dededen toruna gelen bir kültür mirası olduğunu vurgulayan Ceylan, bu markaya ailece tutunmuş ve marka ile bütünleşmiş durumda olduklarını anlattı. “Dedem bize hep derdi ki ‘Çocuğunuza yedirmediğiniz bir ürünü müşterilerinize de yedirmeyin.’ Bu bilinç ile kendimizin ve sevdiklerimizin yiyemeyeceği hiçbir ürünü misafirlerimize ikram etmiyoruz” dedi.
“Günde 20 Bin İnsana Hizmet Veriyoruz”
Çok çeşitli bir yemek menüsüne sahip olduklarını belirten Ceylan, müşterilerin seçim yaparken zorlandıklarını dile getirdi. Üç şubesinde günde 20 bin insana hizmet veren bir marka olduklarını ifade eden Ceylan, “Hacıbaba Et Lokantası, kültürel değerlere önem veren, Anadolu lezzet ve kültürünü günümüze uyarlayarak ortalama aylık 500 ayrı reçetesini menüsünde barındıran Türkiye’nin en geniş yemek menüsüne sahip restoranlarındandır. Menü olarak Türkiye’nin en geniş menüsüne sahibiz. Et ürünlerinden çorbalara, çorba çeşitlerinden fırın çeşitlerine, ızgara ve en geniş menü çeşitliliği olan sulu yemek reyonumuzla misafirlerimizin seçim yapmakta zorlandığı bir lezzet çeşitliliğine sahibiz” diye konuştu.
“Önceliğimiz Misafirlerimizin Memnuniyeti”
Kaliteli hizmet için her türlü yeniliği ve teknolojiyi kullanan, fakat yöresel lezzetler söz konusu olduğunda özünden kopmayan, Türk yemek kültürünün yozlaşmasına karşı durmak gibi ilke ve hedeflerle yola çıkan Hacıbaba Et Lokantası, Mersin’deki lezzet durakları içinde ön plana çıkıyor. Geleneksel bir anlayışla misafirlerinin isteklerini her şeyden üstün tuttuklarından söz eden Ceylan, “Diğer işletmelerden bizi ayıran yönümüz bir ticari işletmeden çok daha fazlasıyız. Bir kültür mirasını sürdürüyoruz. Müşteri değil, kültürümüzdeki misafir mantığı anlayışı ile hareket ediyoruz. Önceliğimiz misafirlerimizin memnuniyeti ve sağlığıdır” şeklinde konuştu.
Hacıbaba Et Lokantaları Neden Bu Kadar Seviliyor?
Hasan Ceylan, Hacıbaba Et Lokantaları’nın sevilmesinin ardındaki sırları şöyle açıklıyor:
1. Geleneksel Lezzetlerin İzinde 3 Kuşaklık Deneyim: “Dedemizden babamıza, babamızdan bize aktarılan bu lezzet mirası, bizim en büyük gücümüz. Geleneksel tarifleri korurken, çağın gerekliliklerine uygun hale getiriyoruz.”
2. Taze ve Kaliteli Malzemeler: “Etlerimizi bölgenin en güvenilir tedarikçilerinden temin ediyoruz. Misafirlerimiz, her lokmada bu kalite farkını hissediyor.”
3. Misafirperverlik ve Samimi Hizmet: “Restoranımız, sadece yemek yenen bir mekân değil, aynı zamanda bir aile ortamı. Misafirlerimizi evimizdeymiş gibi ağırlıyoruz.”
4. Geleneksel ve Modern Sunumun Uyumu: “Geleneksel lezzetlerimizi modern sunum teknikleriyle birleştiriyoruz. Bu, özellikle genç nesil tarafından büyük beğeni topluyor.”
5. Usta Ellerden Çıkan Özel Menüler: “Tandır, kebap, köfte ve ızgara çeşitlerimiz, usta şeflerimizin elinden özenle hazırlanıyor. Mevsimsel ürünlerle özel menüler de sunuyoruz.”
6. Mersin’in Kültürünü Yansıtan Bir Mekân: “Restoranımız, Mersin’in sıcak ve renkli atmosferini yansıtıyor. Bu, özellikle şehir dışından gelen misafirler için büyük bir çekicilik.”
7. Uygun Fiyat Politikası: “Ekonomik zorluklara rağmen, kaliteli malzemelerle hazırlanan lezzetlerimizi makul fiyatlarla sunuyoruz.”
8. Sosyal Sorumluluk ve Topluma Katkı: “Gençlere istihdam sağlıyor ve mesleki eğitimler veriyoruz. Bu, topluma karşı sorumluluğumuz.”
